29 Mart 2010 Pazartesi

Boşluklar...

Bu durumun ergenlikle, yaşlılıkla, çocuklukla, duygusallıkla vs. ilgisininin olmadığını belirterek daha paragrafın ilk kelimesi olan "bu" sözcüğünün kimin yerine vekalet ettiğini açıklayayım: Bahsettiğim durum boşluğa düşmek durumu. Mecaziyet üzerine nasiplenmemiş bedbahtlar bu boşluğa düşme durumunundan, sokakta yürürken logar kapağı açık kalmış çukura düşmek manası çıkartabilir lakin durum öyle değil.

Boşluğa düşmek hayatın anlamsızlaşması, hayattan keyif alamama, herhangi bir hedefin var olmayışı, hayal etmenin lüks olması durumudur. İşte bu durumlarda insanlar ümitsizliğe düşer, gelecek kaygısı yer bitirir onu, yutkunamaz bile insan bu tür durumlarda...

Ama insan bilmelidirki Allah, her zaman kapattığı kapı sayısında kapı açar... (Kapı ne zaman açılır? O kapıya gidip, kapıyı çaldığın zaman.) İşte bu nedenle insan umutsuzluğa kapılmamalı boşluğa düşmenin de bir bakıma hayırlı olduğunu idrak etmelidir.

İtiraz edebilirsiniz boşluğa düşmek nasıl hayırlı olur diye... Hemen cevap vereyim. Hayatımızda boşluklar yokken hayatımızın anlamını kavramak bu cümle kadar zordur: Hayatımızdaboşluklarolmasakelimelerinbiranlamıolurmuydu? Eğer hayatımıza belli aralıklarla boşluklar girerse hayat manidar olur: Hayatımızda boşluklar olmasa kelimelerin bir anlarmı olur muydu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder