30 Mart 2010 Salı

Röportaj: Türbanlı Büşra'yı Başörtülü Leyla Değerlendiriyor

Malum blogumu açalı bir kaç gün oldu... Yeni blogların önce keşfine sonra keyfine dalıyorum. İşte bu keşiflerimden biri de Leyla'nın blogu olan "Neden Yahu" oldu. Leyla blogunda vizyona gireli bir hafta olan Büşra filmini yazmış. Yazmış dediysem öyle gelişi güzel değil. Uzun uzun... İşte bu noktadan hareketle Leyla ile Büşra'yı konuştuk...

Geçtiğimiz günlerde blogunuzda Büşra filmi ile ilgili ahkam kestiniz, filmi bir kaç cümle ile özetler misiniz?
Blogumda da yazdığım gibi, dünyaya bakışları farklı olan iki genç insanın fark ne olursa olsun biraz hoşgörü ve bolca aşkla, beraber olabilmelerini konu ediyor film. Bahadır Boysal'ın da dediği gibi; aşk herşeyi tümlüyor.. Tabi sadece bu değil, öne çıkan en büyük konu yalnızlık. Nasıl yalnızlaştığımız.. Bu yalnızlaşma sadece ideolojik sebeplerle de olmuyor. Zaten Alara ve Ferit karakteri de bunu gayet iyi kanıtlıyor.


Mini etekli ile başörtülü bayanlar pekala sıkı dostluklar kurabiliyorlar, anlaşmazlık ideolojik takıntısı olan insanlarda mı?
İdeoloji takıntısı elbette var. En yakın arkadaşlarımdan biri Ferda (blog yazısında da bahsetmiştim) sol görüşlü bir ailenin kızı. Şu anki solu desteklemese bile sağ görüşlü hiçbir partiye de sempati duymaz, aynen benim de sol partiler için hissettiğim gibi. Ama bu bizim dostluğumuzda bir engel değil, onun giyinişi yada benim giyinişim bu hiçbir zaman sorun olmadı. Onun ailesi de beni çok sever, benim ailem de onu. Ama bakın şöyle bir sorunumuz var Ferda ile: hafta sonu olan GS-FB derbisini "Gel beraber izleyelim bi kafede" dedim. Ama o derbilerin keyfinin barda, alkolle çıktığı görüşünde. Aldığım bu cevap karşısında ona tüm samimiyetimle sayıp-söverken o benim gönlümü almak için sarılıp öpüyor. Genelde bu tartışmalarımız birbirimize sinir sinir bakıp gülmekle noktalanıyor. Biz onunla hayatı paylaşabildiğimiz en son noktasına kadar paylaşıp, paylaşamadığımız anlarda birbirimizi anlamaya çalışıyoruz.

Başörtülüler veya bir başka değişle türbanlılar hakkında ne düşünüyorsunuz, örneğin üniversiteye alınmalılar mı?
Bir başörtülü olarak konuştuğumu belirteyim. Elbetteki üniversiteye örtümüzle girebilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ve hatta kamu kuruluşlarında da çalışabilmeliyiz. Türkiye'deki türbanlılar çok çeşit.. Türbanlı olmayanlar gibi.. Eğerki illa tartma meraklısıysanız hepsini tek bir kefede tartamazsınız. En basitinden Büşra filmi ile durumlarına bakalım. Bu filmi çok beğenen türbanlı da var, yerden yere vuranda. Türbanlıların sürekli bir savunma haline girmesi bence onların durumunu daha da zorlaştırır. Yani örneği benim..

Büşra filminin yönetmeni Alper Çağlar, Facebook'tan size ulaşmış. Ya hesap fake'se?
14 yaşından beri interneti aktif ve derinlemesine (deterjan reklami gibi oldu) kullanan bir insan olarak fake hesapları ayırt edebiliyorum :) Velevki fake hesap olsun, ben o şarkıya ulaştım ya :)

Sormayı unuttum siz başörtülü müsünüz?
Evet, ben başörtülüyüm, türbanlıyım, eşarplıyım ve hatta yazmalıyım.

6 yorum:

  1. nasıl ki bi kadın başı açık çalışabiliyosa başı kapalı da çalışabilmeli. bunu destekleyen erkekler başına eşarp geçirip bişileri değiştirmeye çalışırsa anca bu olur tabi.

    YanıtlaSil
  2. "bunu destekleyen erkekler başına eşarp geçirip bişileri değiştirmeye çalışırsa anca bu olur tabi." Bu cümleni tam anlayamadım biraz açar mısın?

    YanıtlaSil
  3. Başörütüsü yasağı gerçekten saçma bir olay. 21.yy Türkiye'sinde kapkara bir leke bu yasak. Kaldırılmalı.

    YanıtlaSil
  4. bir dip not: Alper Çağlar bugün 16:00-17:00 arası film ile ilgili soruları aşağıdaki linkte yanıtladı.

    http://www.facebook.com/?ref=logo#!/photo.php?pid=3721091&id=270323458334

    sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. Ben filmi muhafazakar kesimi ele alışı bakımından basit buldum.. Bu kadar sığ kalınmamalıydı!
    Üstelik filmin sonunda başörtüsünü açması ise aşağılayıcıydı. Sanki "Beni yalnızlaştıran başörtüyü çıkardım; alın işte!.." dercesine. Oysa
    hiçte mağdur gibi lanse edilmiyor başörtülüler, evet yalnız bırakılıyoruz bazen, ama tepkimizi başımızı açarak koymuyoruz. Daha kaliteli bir film olabilirdi. Farklı görüş sahibi kişilerin birbirine aşık olması ise gayet normal..

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  6. Filmin senaristi Leman dergisinde "Başörtülü Büşra" isimli bölümün çizeri. Kendisinin başörtülülere bakış açısı zaten belli. Bir kesime önyargısını kıramamış bir kişinin meseleyi bu derece sığ ele alması normal.

    Başörtüsünün hiç bir şekilde bir bayanı kısıtladığını düşünmüyorum. Yani başörtüsü var diye üniversitelere almıyorlar bazı etkili yetkili kişiler lakin bunun dışında bir mağduriyet yok.

    Ayrıca filmde Büşra'nın başını açmasının en büyük nedeni senaristin başörtülü kızların açılmasını istemesidir. Yorumunuz için teşekkürler.

    YanıtlaSil