5 Nisan 2010 Pazartesi

Röportaj: Blog Dergisi Yayın Yönetmeni Yasin Yüksel

Bu röportaj internet üzerinden yayım yapan dergilerin yayın yönetmenleri ile yaptığımız röportajların ikicisi. Genel olarak ise dokuzuncu röportajımızı yapıyoruz. Daha iki haftasını doldurmamış bir blog için oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Tevatür Dergisi Yayın Yönetmeni Ahmet Burak Bal'ın ardından şimdi de blog kürenin çok sevilen dergisi Blog Dergisi Yayın Yönetmeni Yasin Yüksel ile konuştuk.

Blog Dergisi'nden bahseder misiniz? Ne zamandır yayımda, dergide kimler yazıyor?
Türkiye’de gelişmekte olan blog yayıncılığına katkıda bulunmak üzere yola çıkan Blog Dergisi, blogların dünyasını yakından tanıyan yazar kadrosuyla farklı kategorilerde dikkat çekici konuları bir araya getiriyor.  Blog Dergisi, blog dünyasından sosyal medyaya, internetten pazarlamaya, oyundan sinemaya, müzikten tarihe birçok kategoriden okurlarına içerik sunmakta. Ağustos 2009 tarihinde ilk sayısı yayımlanan dergi, online olarak ücretsiz bir şekilde okuyucularına sunulmaktadır. Başından beri gönüllük projesi olarak hız kesmeden yoluna devam etmektedir. Devam etmesinde payı olan tüm ekip arkadaşlarıma ve okurlarımıza teşekkür ederim.

Bana en çok sorulan sorulardan birisi "Derginizin ismi Blog Dergisi ama blogculukla ne ilgisi var?" oluyor. Blog Dergisi Türkiye'nin yazmaktan çizmekten sıkılmayan başarılı blog yazarlarını bir araya getiriyor. Her yazarın da ilgi duyduğu konular ayrı ayrı. İçerik de yazarların ilgilerine göre şekillenmekte. Bu bloglarda da böyle değil midir? Blog sahibinin ilgi duyduğu konuya/konulara göre blogunun içeriği oluşmaktadır.  Anlayacağınız rengarenk bir e-dergi, herkes kendine göre bir şeyler bulabiliyor...

Derginin kalıcı yazar kadrosunun dışında, sürekli yenilenen ve dinamik bir yazar kadrosu da var. Güncel kadromuzu  http://www.blogdergisi.com/yazarlar adresinden takip edebilirsiniz.


Başka bir derginin editörüne de sormuştum, size de sorayım: e-dergiciliğin geleceği var mı?
Yakın gelecekte otobüslerde, metrolarda elektronik pdf readerlarla kitaplarını, dergilerini okuyan insanlara sıkça rastlayacağımızı düşünüyorum. Elektronik yayıncılık hem ucuz, hem de çevre dostu.  Günümüzde çoğu kişi bir gazeteyi, bir dergiyi, bir kitabı eline alıp sayfalarına dokunmak, sayfalarını hissetmek ve kendi elleri ile çevirmek istiyor olsa da bir tık ile bunlara ulaşmanın kolaylığını inkar edemez. Teknoloji gelişiyor, ucuzluyor ve insanlar teknolojiye ayak uyduruyor. Özellikle yeni jenerasyon teknolojinin nimetlerinden yararlanmayı biliyor. Bu bağlamda elektronik dergiciliğin geleceğinin olduğunu düşünüyorum 

Derginizde herkes yazabiliyor mu? Yazısını yayımlatmak isteyenler ne yapmalılar?
Blog Dergisi interaktif bir platform.  Düşünen, düşündüğünü yazıya dökebilen genç ve dinamik yapımıza ayak uydurabilecek herkese derginin kapıları sonuna kadar açık. Yazar olmak isteyen, makalelerini ve incelemelerini Blog Dergisi'nde görmek isteyenler sitemizdeki iletişim formundan veya iletisim[@]blogdergisi.com mail adresinden bizimle irtibata geçebilirler. Katkı sağlamak, ekibimizde yer almak isteyen aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Blog Dergisi'ni Blog Ödülleri 2010'un tanıtım sponsoru olarak görüyoruz, Dergi ilerleyen dönemlerde farklı organizasyonları da destekleyecek mi? Altın Klavye Blog Ödülleri (altinklavye.com) var mesela... Bu sene Blog Ödülleri'ne Blog Dergisi olarak biz de destek veriyoruz. Blogların ülkemizde yaygınlaşmasına yardımcı olan bir projenin içinde olmak mutluluk verici, ki Blog Dergisi'nin misyonu da budur.  Bö! 2010 için özel bir sayı hazırladık. Birçok blog yazarı ile kısa sürede görüşmeler gerçekleştirerek onlardan Blog ödülleri hakkında yorumlarını aldık. Gerçekten diğer sayılarımızda olduğu gibi özel sayıda çok emek verilerek hazırlandı. Olumlu olumsuz tüm yorumlar yayımlandı, bu da derginin ne kadar şeffaf olduğunu gösteriyor.Biz Blog Dergisi olarak topluma yararlı, vizyonumuza paralel tüm projelerde destekçi olmaya hazırız. Blog Ödülleri bunun için ilk adımdı umuyorum devamı da gelecektir. 

Derginizle ilgili çeşitli blog yazarlarından görüş aldım. Sinema sayfalarının çokluğundan sitem ediyorlar. Gerçekten çok değil mi?
Gelen eleştirileri değerlendirdiğimizi belirtmek isterim. Bu konuyu da ekip arkadaşlarım ile görüşmeye alacağım. Sinema kategorisinde de diğer kategorilerde olduğu gibi 2 ya da 3 inceleme bulunuyor aslında. Her sayıda bulunan "bu ay vizyondakiler" bölümüne 8 sayfa yer ayırıyoruz.  Bu sayfaların dergiye ayrı bir renk kattığını düşünüyorum.

3 yorum:

  1. Önemli bir şahsiyet gibi hissettim kendimi bir an:)
    Çok teşekkür ederim ya sağolun bu dostluk örneğiniz için, mahcup ettiniz beni:)

    Yazmak benim içim lüks oldu bu aralar, kelimelerimi, cümlelerimi toparlayıp, öyle kalemi elime almalıyım diye düşünüyorum...pek yazmaktan anladığım da söylenemez de:)...işte öyle kendi kendimizi oyalıyoruz gibime geliyor sadece:)...

    İnşaallah en kısa zamanda kelimelerle yine hemhal olabiliriz de karalamalarımıza devam edebiliriz:)..kısmetse tabii..
    Teklifleriniz ve o güzel temennileriniz için tekrar teşekkürler...

    Tekrar görüşebilme duasıyla...
    Allah'a emanetsiniz...

    YanıtlaSil
  2. Röportajınız için teşekkür ederim. Başarlar dilerim, çok güzel bir blog oluşturmuşsunuz.

    YanıtlaSil
  3. Güzel dileklerinizden ötürü teşekkürler. Gönül isterdiki NDK bu röportajı daha çok kişiye ulaştırıp derginizi daha fazla kişiye tanıtsaydı.. Lakin elimizden gelen şimdilik bu kadar. Yorumunuz için teşekürler.

    YanıtlaSil