4 Nisan 2010 Pazar

Röportaj: RSSKitap.com'un Yazarı Rıza Selçuk Saydam

Ve sekizinci röportajımızla huzurlarınızdayız. Bu seferki konuğumuz RSSKitap.com'un yazarı Rıza Selçuk Saydam. Kendisiyle kitaplar üzerine konuştuk.

RSSKitap'tan bahseder misiniz? NDK okurları RSSKitap'ı bilmiyor olabilirler...
İnsan okuduğu kitabı unutuyor ne yazık ki. RSS Kitap, okuduğum kitapları günler, aylar ve hatta yıllar geçse de ileride dönüp bakabileceğim, kendi üslübumdaki değişimleri farkedebileceğim, fikirlerimdeki, bakış açılarımdaki genişlemeleri kayda alabileceğim bir blogdur.
Bugüne kadar kaç kitap okudunuz? Bunlardan kaçı blogunuzda yer aldı?
Rakamların etkisi konusunda şüpheliyim. Milyon ile milyar arasındaki katlık farkını zihin kavramakta yeterince emek göstermez. Okur geçeriz çoğu zaman. Her kitap bir yaşam, her kitaptan sonra farklı bir kişilikle devam ederiz yolumuza. Okuduğu kitapların sayısını kesin olarak bilmesem de 500 'e yaklaştığını tahmin etmekteyim ve bunlardan 118'i blogumda yer almakta, birkaçı da zaman zaman tozlu sayfalar arasında karşıma çıkıyor. 


Kitap seçerken hangi özelliğine bakıyorsunuz? Kapak tasarımı, popülerliği bu konuda nasıl etki ediyor?
Kitabın kapağı benim için yadsınamaz derecede önemlidir. Kitabın satın alınabilme nedeni olmasa bile kitabın satın alınabilmesine ilgi çekerek araç olur, hatta kimi zamanlar adının önüne bile geçebilir. Rafların önünde adım atarken gözün istemsiz okumasının yanında kapak tasarımının mütevazi bir ilgi çekiciliği adımlarınızın yönünü değiştirebilir. Tabiki bu ilgi çekiciliğin devamını içerik getirmek zorundadır.

Popülerlik konusunda okuyucunun belirli bir düzen yakalamasını önemli buluyorum. Kimi kitaplar hakettiği için kısa sürede belirli bir popülarite kazanırlar. Bu kitapların dışında bazı kitaplar da belirli heveslerin ortaya çıkarttığı, insana bir şey katmayacak olsa da kulaktan kulağa yayılan kitaplardır. Kısa sürede listeleri altüst eder, hiç kitap okuduğunu görmediğiniz kişiler bile alıp okur bunları. İşte düzen yakalanması gereken popüler kitaplar bunlardır. Eğer hep bu tarz kitapları okuyayım derseniz kendinizi geliştiremez, aksi bir tutum gösterip hiç okumazsanız da benliğin bir parçası olan toplumdan uzak kalırsınız. Dengelemek amacıyla ben her ay popüler kitaplar listesinden kitap okumayı ihmal etmemeye çalışıyorum.
 
Türkiye'de insanlar neden az kitap okuyor?
Birçok insan benden kitap tavsiyesi istiyor. Halbuki blogumda ben sadece hangi kitabın kime yönelik olduğunu, nasıl bir içeriği olduğunu anlatıyorum zaten, incelemek yerine yölendirilmek istiyorlar. Bu insanların yaptığı kitap okumanın yararlı olduğu dogma bilgi olarak bilmeleri ve faydalanmak istemeleri aslında; bunun yansıması zamanında onları yönlendiren öğretmenleri gibi birisinin arayışıdır. 
 
Kısaca toparlarsam, çocukluğunda ağzımız bir karış açık halde dinlediğimiz masalların yaşı falan yok. Kitabın sayfaları arasındaki renkli dünyalara ulaşabilmek için ele aldığınızda sizi esneten önyargıdan kurtulmak gerek, kurtulana kadar da esnemek, esnemek...

Favori yazarınız kim?
Favori yazarımın her geçen gün değişmesi ve henüz tanışmadığım yazarların imgesi beni çok zorluyor. Son zamanlarda J. D. Salinger 'a ilgi duymaktayım. İçtenlikle bezenmiş kişiliği halen kapalı bir kutu, sezdirdiği kadarıyla mükemmel bir yazar olduğunu düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder