20 Mayıs 2010 Perşembe

Dün Yoktu, Bugün Genel Başkan! #4


Skandalla başlayan olaylar bir skandallar silsilesi halinde devam ediyor. CHP'de sular durulmuyor... Önümüzde ki süreçte de durulacak gözükmüyor. Deniz Baykal'a ait görüntülerin ardından gelinen nokta şu: CHP Deniz Baykal'ı ihraç etti. Şimdilerde CHP'de boş bir koltuk var! Bu koltuğa oturmayacağını iki kez dile getiren Kılıçdaroğlu bir kaç gün önce adaylığını açıkladı. Partide fikirlerine önem verilen Önder Sav dahil pek çok önemli isim bir anda Kılıçdaroğlu saflarına geçiverdi. Baykal, Agora Evlerinde bir başına kaldı...


Peki ya CHP'yi bir anda makas değiştirmeye iten neydi? Hatırlayacaksınız "AKP'yi ve Güleni Bitirme Planı" , "Balyoz Darbe Planı" , "Kafes Eylem Planı" ve daha pek çok planlar ortaya çıktığında Doğan Medya'sı başta olmak üzere medyanın büyük bölümü manşetlerinden köşe yazılarına değin bu belgeleri yalanladılar! En basitinden "AKP'yi ve Güleni Bitirme Planı" ortaya çıktığında yalan diyenler Tübitak'ın, Adli Tıp'ın ve bu kurumlara benzer 7 kurumun daha "İmza Dursun Çiçek'indir." açıklamasına rağmen "Bu belge yalandır!" demeye devam ettiler.

İşte o medya "Baykal Kaseti" çıktığının ertesi günü Baykal'ın istifa etmesi gerektiğini kasetin doğruluğunu sorgulamaksızın yazdı, çizdi, duyurdu. Mevzu bahis medyanın bu tavrı "Komplo" olarak nitelendirilen olayın Ergenekon'un işi olduğu tezini güçlendirir pozisyonda.

Medyanın ve halkın desteğini göremeyen  Baykal, umduğunu bulamadı ve CHP, dışta yalnızlaşan Baykal'ı içte de yalnızlaştırdı.

Kasetin ilk çıktığı gün "Deniz Baykal hakkında çıkan kaseti Ergenekon peyda etmiş olabilir ve bu istifayı planlamış olabilir. Bu demektir ki Deniz Baykal'ı gözden çıkartan Ergenekon, daha büyük bir balık peşindedir. Ergenekon'un da planları hayra değil ancak şere vesile olur." demiştim. O gün düşüncelerin sadece bir öngöreden ibaret olsa da şimdilerde bu tezimi güçlendirecek pek çok delil var elimde.

Kılıçdaroğlu, bir kaç yıl öncesine kadar belki sadece ismini bildiğimiz simasını dahi bilmediğimiz bir CHP Milletvekili idi. Kendisinin AKPartili Şaban Dişli ve Dengir mir Mehmet Fırat ile yaptığı yolsuzluk tartışmaları, bunun ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başakanı Melih Gökçek'le polemiği, onu halka "CHP'nin vizyonu ve misyonu olan iyi milletvekili" olarak tanıtmaya yetti.

Yerel seçim döneminde CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ile birlikte Kılıçdaroğlu, CHP'nin oyunu arttırmıştı fakat Kılıçdaroğlu halka pek bir şey vaad edememişti. Vaad ettiği üç şey zaten mevcut belediye tarafından hayata geçirilimişti bile.

Aslında Kılıçdaroğlu'nun siyasi ve diplomatik açıdan özel bir yeteneği yok! Kendisini diğer CHPlilerden ayıran özellik ise kamera önünde şov yapabiliyor olması. Yine hafızalarımıza müracat ettiğimizde yerel seçim döneminde Star Haber, Kılıçdaroğlu nereye giderse peşinden gidiyor, sürekli onu canlı yayında tutuyordu. Kılıçdaroğlu ise Uğur Dündar'ın verdiği bu yetkiye dayanarak az şov yapmadı İstanbul sokaklarında...

Sözün özü, Ergenekon Baykal'ı tasfiye etti! Bu tasfiye Baykal'ın yönetiminin kötü olmasından değil, Ergenekon'un AKParti'yi kapattırma isteğindendir. Bu yargıyı da bu yazı dizisinin beşinci yazısında uzun uzadıya anlatacağım.

1 yorum:

  1. Kılıçdaroğlu geldi ama sanki ... sanki...

    http://www.eminimsi.com/kral-ve-soytari/comment-page-1/

    YanıtlaSil