Silindi akçemizin yazısı ve turası;
Bizi yere batıran, Batının faturası...
Üstad Necip Fazıl'ın damlasında bir derya anlatılan iki satırlık şiirlerini değerlendirmek elbette ki haddim değil. Değerlendiremem de zaten... Yürek ister bu şiirleri yorumlamak. Ben sadece okuduğumda içimden geçenleri okurlarımızla paylaşacağım. Şiirin adı Fatura. 1976'da yazılmış. Üstad'ın "Bütün Eserleri"nden 41 numaralı kitap olan Öfke ve Hiciv'de bulunan bir şiir fatura. İki satırlık bir şiir lakin lale devrinden günümüze tarihimizi ve istikametimizi çok net özetleyen bir şiir.
Silindi akçemizin yazısı ve turası; Evet, artık paramızın dahi bir değeri yok. Bir zamanlar dünyanın tek deviyken şimdilerde gündemimizi başkaları belirliyor. Biz kendi senaryomuzun aktörüyken şimdilerde başkasının senaryolarında figüranlık yapıyoruz. Evet, artık paramızın dahi bir değeri yok. Sildiler, sildik akçemizin yazısını ve turasını...
Bizi yere batıran, Batının faturası... Battık, batılabilecek en derinlere, öyle bir battık ki unuttuk özünümüzü, tarihimizi sildiler hafızalarımızdan. Yerini "Modernlik" ve "Çağdaşlık" maskesi altında kültürümüzle, benliğimizle, bizimle ilgisi ve alakası olmayan şeyleri doldurdular tıkabasa... Medeniyetin en hasıyken, medeniyeti Avrupa'da aradık durduk yıllarca. Oysa medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavardı...
Not: Nisan'ı bir şaire hediye edeceğiz dedik. Bununla ilgili bir anket düzenliyoruz. Necip Fazıl önde götürüyor. Büyük ihtimalle nisan'ı Necip Fazıl'a hediye edeceğiz...
Yazı ve tura. Yüzün arkasında gizlenen hakikat, beden ve ruh gibi. Silindiği zaman insanın anlamı kendini ödemeye mahkum ediyor. Kim ödeyebilir kendin olmaktan vazgeçmek dışında.
YanıtlaSilNecip Fazıl'a kış aylarından biri yakışırdı sanki ama olsun nisan da olur üstada. sonraki ay seçenekler arasında cemal süreya da olursa sevinirim. şimdiden teşekkürler!!!
YanıtlaSil